top of page

Yargıtay Kararı - Siyasi Parti Destekçilerine Sövmek / Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik

  • Yazarın fotoğrafı: Burak Bayantemür
    Burak Bayantemür
  • 10 May
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 9 Haz

ree

YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ 2021/8918 E. 2023/9466 K. SAYILI KARARI


Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:


I. HUKUKÎ SÜREÇ


1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2015 tarihli iddianamesiyle sanığın halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.


2. Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli kararıyla sanığın halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.



II. TEMYİZ SEBEPLERİ


Sanığın temyiz istemi, suç işleme kastının bulunmadığına ilişkindir.



III. OLAY VE OLGULAR


Dava konusu olay, sanığın 15.08.2015 tarihinde Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne "Ben bu AKPKKlılara küfür etmeyemde kime küfür edem yeter ulan o.... çocukları yeter sizin gittiğiniz yolunda, tuttuğunuz partininde, savunduğunuz açılımında, yaptığın yolunda, kurduğunuz köprününde, sıktığınız elinde, oturduğunuz masanında..." şeklinde e-mail göndermek suretiyle halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.



IV. GEREKÇE


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 216 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan düzenleme ile kamu barışını korumak amacıyla halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge bakımından farklı bir kesiminin alenen aşağılanması suç sayılmıştır.


Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere; suçun oluşabilmesi için halkın bir kesimini oluşturan gayrimuayyen sayıdaki kişilerin sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak aşağılanması, tahkir edilmesi gerekir.


Somut olayda; sanığın 15.08.2015 tarihinde Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne gönderdiği "Ben bu AKPKKlılara küfür etmeyemde kime küfür edem yeter ulan o..... çocukları yeter sizin gittiğiniz yolunda, tuttuğunuz partininde, savunduğunuz açılımında, yaptığın yolunda, kurduğunuz köprününde, sıktığınız elinde, oturduğunuz masanında..." şeklindeki ifadelerinin sövme niteliğinde ise de; siyasi partiye yöneldiği, siyasi partinin sosyal sınıf olmadığı nazara alındığında madde metninde belirtilen halkın sosyal sınıf veya bölge bakımından farklı bir kesimi içerisinde kabul edilemeyeceği bu haliyle suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.



V. KARAR


Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,


Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.

 
 

Peker Mahallesi Belediye Caddesi No:34 Daire:4 Şehzadeler/MANİSA

bottom of page