Yargıtay Kararı - Uyuşturucu Ticareti Suçundan Yargılanan ve Aleyhinde Yeterli Delil Bulunmayan Sanığın Tevilli İkrarı / Etkin Pişmanlık İndirimi
- Burak Bayantemür
- 9 Nis
- 3 dakikada okunur

YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ 2022/560 E. 2023/10737 K. SAYILI KARARI
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.06.2021 tarihli ve 2020/129 Esas, 2021/328 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 14.10.2021 tarihli ve 2021/2685 Esas, 2021/2429 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re'sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz isteminin 5271 sayılı Kanu'un 302 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmün esastan reddi ile onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Eylemin 28 inci maddedeki zaruret halinde olduğuna,
5. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
6. Arama işlemlerinin hukuka aykırı olduğuna,
7. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
8. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
9. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
10. Adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Uyuşturucu madde kullanmakta iken kolluk görevlilerince fark edilen tanık ... ve ...'nın uyuşturucu maddeyi sanık ...'tan 50,00 TL karşılığında aldıklarını yargılamanın her aşamasında beyan etmeleri, sanık ... ile tanıklar arasında dosyaya yansıyan iftira atmayı gerektirir hiçbir husumet bulunmaması, her iki tanığın sanık ...'ı kesin ve net bir şekilde teşhis etmesi, sanık ...'tan ele geçen uyuşturucu maddeler ile tanıktan ele geçen uyuşturucu maddenin 6-MAM ve eroin maddelerini ihtiva etmesi, sanık ...'ın savunmalarının suçu işlediği hususunda tevil yollu ikrar içermesi, sanığın ikametinde yapılan aramada daralı ağırlıkları 5.75 gram 11 adet fişeklenmiş satışa hazır vaziyette uyuşturucu madde ele geçirilmesi bir arada değerlendirildiğinde sanık ...'ın üzerine atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçu sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, 5237 sayılı Kanun'un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, Aramada bir hukuka aykırılık bulunmadığına, delillerin
hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanığın, aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada, kullanıcı şahıslara bir miktar uyuşturucu madde verdiğini beyan ederek, ikrarı ile kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet etmek suretiyle etkin pişmanlık gösterdiği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle sanık ve müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 14.10.2021 tarihli ve 2021/2685 Esas, 2021/2429 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.12.2023 tarihinde karar verildi.


